Türkiye, siyaset tarihinde görmediği yeni bir kavramla tanışıyor; STRATEJİK YALAN. Organize bir plan ile yol almış gidiyorlar.
Amaç, halkla iktidar arasında gelişecek GÜÇLÜ TÜRKİYE farkındalığını kırmak, gönül bağlarını sulandırmak, gündemi seviyesizleştirmek ve toplumun iktidara daha çok sahip çıkmasını sağlayacak başarılı çalışmalarını gündemden düşürmek.
Stratejik yalanlarının, algıya dayalı söylemlerinin gündeme oturduğu dönemlere ve söyleyenlere iyi bakmak lazım.
Yok vergiyi uyuşturucudan, kaçakçıdan, şundan bundan almak lazım lafı günlerce tartışıldı. Kimi dalga geçti, kimi alay etti. Mezarlık ziyaretinde el arkada bağlı, ayak mezara doğru hamle günlerce konuşuldu. Musluk açılışı dillerden düşmedi. Sivilleşmiş insanların gece yarısı bildirileri herkesi hop dedirtti, televizyonlar, sosyal medya adeta inledi.Aşılar çöpte gibi Onlarca yalandan sonra 128 Milyar dolar algısı ile yine gündemi onlar belirledi.
Amaç belli; Karabağ zaferinin arkasındaki gerçek gücün varlığını gönüllerden uzak tutmak. Başarı ile yürütülen teknolojik atılımlar, sosyal yaptırımlar, uluslararası kazanımlar, uzay faaliyetleri, doğalgaz çıkarma gayretleri, savunma sanayinde yeni Milli Silahların üretilmesi, sağlıkta kendi aşımızın neticelenmesi, sayabileceğimiz onlarca başarılı faaliyetlerin gündemden düşürülmesi için geliştirilmiş müthiş bir strateji. Bizden yalan dolan, biraz sen oyalan.
AK PARTİ’nin teşkilatları, kurmayları, Belediye Başkanları, Milletvekilleri muhalefetin stratejik yalanlarına, algıya dayalı STRATEJİK TAARRUZLARINA cevaben ilmi siyaset yaparak söylemler geliştirmelidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu yalan, algı oyunlarına muhatap edilmemesi gerekir. Muhalefetin oluşturduğu planlı davranış ve söylemlerini gündemde tutmayıp yetkilendirilmiş kişilerce kamuoyu aydınlatılmalı. Acil eylem planı ile halkı direk ilgilendiren hayata geçirilmiş projeleri iyi anlatmak, gönüllere dokunacak iletişimler kurmak olmazsa olmazları olmalıdır. Amma yalan attılar, çuvalladılar yine rezil oldular gibi düşüncelere girip rehavete kapılmamalılar.
Geçmişin Türkiye’sini bilmeyen 12 Milyon genç, bildiğini unutan 6 Milyon orta yaş grubundan yaklaşık 18 Milyon seçmenin gönlüne girerek iletişim kurulmalı. Ekmek değerinde hizmetleri birlik, dirlik içinde kalkınan GÜÇLÜ TÜRKİYE gidişatını beş para etmez yalanlara, algılara kurban edilmemeli.
Kıymetlinin kıymetini bilelim. Ölümün her an herkese bu kadar yakın olduğu bir dönemde görünen gerçek hizmetleri önümüze sunarak, gece gündüz çalışanların samimiyetini; yalanla dolanla nemalananlara feda etmeyelim.
GÜÇLÜ TÜRKIYE'nin onurlu vatandaşı olmanın huzurunu hep birlikte yaşayalım.