DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Giriş Tarihi : 22-08-2022 04:32

TAYYİP AMCA SENİ ÇOK SEVİYORUZ...

İnsanların hayatlarında dönem dönem ruhen yıprandığı, manen yorulduğu zamanlar olur. 
Yol arkadaşlarıyla sorunlar yaşar. Böyle bir ruh halinde olduğum 2006 yılında saygıdeğer Başkanımızın Kars'a, oradan Sarıkamış'a geleceğini öğrenmiştim. 
Doğduğum topraklarda karşılamak üzere Kars'a oradan Sarıkamış'a geçtim. Yaşları 9 ile 12 arası olan 6 kız çocuğunun Başkanımızın geleceği otelin kapısında soğukta beklediklerini gördüm. "Çocuklar niye bekliyorsunuz?" dediğimde "Tayyip Amca gelecek onu bekliyoruz, onu çok seviyoruz, görmek istiyoruz ." demişlerdi.

"Tayyip amcanızın yanında çok kalabalık olur ezilirsiniz, görmeniz çok zor." dedim.Cok kararlıydılar donsalar da bekleyecektiler. Hadi bakalım o zaman içeri gelin üşümeyin." dediğimde "Gelemeyiz, garson amcalar kızıyor." dediler. Israrımla içeri aldım.  "Amca, Tayyip Amca'yı ne olur görelim." diye defaten rica ediyorlardı. Onlar melekti, tertemiz duygularla Başkanımızı görmek istiyorlardı. Kalben dua etmiştim Allah'ım bu melekleri sevindir diye.

Birden kafamda adeta şimşekler çaktı. Tayyip Bey çocuklara sevdalı bir liderdi ve onların bir damla göz yaşına dayanamazdı. Herkesten çok o isterdi yurdunun meleklerine sevgisini göstermeyi. 

Çocukları otelin kafeterya bölümünde şöminenin yanına oturttum. "size bir şey öğreteceğim. Eğer başarılı olursanız Tayyip Amcanızla görüşebilirsiniz." dedim. Ne öğreteceğimi dinlemeden "Öğreniriz amca ne olur söyle." diye adeta hep bir ağızdan havaya zıpladılar. Otelin misafirleri merakla bizleri izliyordu.

"Tayyip amcanız otele girdiğinde benim size öğrettiğim şekilde hep bir ağızdan bağıracaksınız." Hazırlardı, provaya başladık. 
"TAYYİP AMCA SENİ ÇOK SEVİYORUZ, SENİ ÖPEBİLİR MİYİZ?" slogan buydu. Birkaç deneme yaptık otel adeta inliyordu. Misafirler ise hem merakla, hemde tebessüm ile bizlerin halini gözlüyordu. Bazılarına göre olacak iş değildi. Geçmişin bazı siyasetçileri gibi karambole getirip çocukları duymadan geçer gider diyordu. Çocuklarında duygularıyla oynanır, hayal kırıklığına uğrarlar diyerek benim hata yaptığımı düşünüyorlardı.
Evet kendilerince haklı olabilirlerdi fakat o zamanlarda 13 yıllık, bugün 30 yıllık olan Başkanımı iyi tanıyordum. Dünyalık bütün toplantıları öteleyebilir ama onları ötelemezdi.  

Nihayet Tayyip Bey Otele girdi ve çocuklar işaretimle slogan atmaya başladılar. "TAYYİP AMCA SENİ ÇOK SEVIYORUZ, SENİ ÖPEBİLIR MİYİZ?" Gürültüden duymamış, merdivenleri çıkıyordu bir anda ümitsizliğe düştüler, gözlerime bakıyorlardı. "Devam!" diyince daha yüksek sesle devam ettiler. Ani bir dönüşle Tayyip Bey çocuklara yöneldi, hepsini gözlerinden öptü onlara sarıldı. "Bahaddin bunlar senin mi?" dedi. "Hayır Başkanım Sarıkamış'lı çocuklar, sizi bekliyorlardı." dedim.. 
 
Hadi oturalım o zaman diyip yarım saati geçen süre onlarla çok duygulu sohbetler yapmaya başlamıştı. "Bir isteğiniz var mı?" diye sorduğunda sözcü olan kızımız "Kulağınıza söyleyebilir miyim?" demişti. Ben adeta nar gibi olmuştum, buluşmayı organize eden bendim yahu şimdi ne diyecek acaba diye içimden geçirdim. Beni övse büyük sorun, birini şikayet etse ayrı bir sıkıntı. Kulağına söylediğinde Tayyip Bey'in çok büyük bir üzüntü içine girdiğini mimiklerinden anlamamak mümkün değildi. 

Kızımız okullarına bilgisayar istemişti. Milli Eğitim Bakanımızı aradı ve bilgisayarların neden gelmediğini sordu. Aldığı cevapla daha da üzüldü. Bilgisayarlar 3 ay önceden gelmiş, dağıtılmayı bekliyordu. 
Tayyip Bey sözcü kıza sordu. "Sen bunu neden kulağıma söyledin?" Cevap çok anlamlıydı.. 
"Tayyip Amca sizin çok zor göreviniz var. Benim babam öldü, anneme maaş bağlandı. Abim üniversiteye gidiyor, devletimiz para veriyor. Kömürlerimize para vermiyoruz, kitaplarımız bedava, servisimiz var,  yollarımız yapıldı köyümüze rahat gidiyoruz. O kadar çok şeyler yapıldı ki  bunları söylesek bazı gazeteci amcalar yazmaz. Ama çocuklar bilgisayar istedi diye yazarlar.." O anda Tayyip Bey bana bakarak gözleri dolu bir şekilde adeta dudakları titreyerek şu ifadelerle nefsimi ayaklar altına almama sebep oldu. "Bahaddin'im görüyorsun, bunlar yurdumuzun çocukları. Unutma! Yapacak daha çok işimiz var. Adeta bütün kırgınlıklarımı ayaklar altına almıştım. 

Yıllar sonra 2009 Kars kongresi vardı, Divan Başkanıydım. Başkanımız onları  unutmamış, görmek istemişti. Sözcü kızımız mikrofon istemişti, konuşması ile salonda duygu seli oluşmuştu.
" Tayyip Amca seninle konuştuktan sonra her haberde seni izliyor, her konuşmanı dinliyor, Rahmetli  babamın özlemini gideriyorum."

O günlerden bugüne sayın Başkanımızın Güçlü,  Büyük Türkiye ülküsündeki sarsılmaz  davasının işçi vasfinda hamalı olarak Edirne'den  Kars'a, Kırklareli'den Diyarbakır'a, Ağrı'dan Urfa'ya, Iğdır'dan  Kocaeli'ne, İstanbul'dan Ardahana kadar çalışmalara katıldım. Yapılan hizmetler, gösterdiğimiz gayretler, halkımızla kurduğumuz gönül köprüleri sayesinde, Rabbimizin inayeti ile başarılı neticeler aldık. Kazanan ülkemiz ve milletimiz olmuştu. Şımarıklık, rehavet olamazdı talimat çok açık ve netti...!
YAPACAK ÇOK İŞİMİZ  VAR

NELER SÖYLENDİ?
@
NAMAZ VAKİTLERİ
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt