Covid-19 olduğum böyle bir günde hatıram olsun anlayışı içinde bizzat yaşadığım, hayatımda derin anlam bırakan anımı, yazılarımı hoşgörüyle takip eden saygı ve hürmetle yad ettiğim sizlerle paylaşmak istedim..
Gözle görülmeyen, elle tutulmayan belki de benim en çok sevdiğim, beni en çok seven dosttan kaptığım bir mikroptan dolayı en beklenmedik sonuçları yaşayabileceğimizi düşünürken, kimseye gönül koymadığımızı, sevgimizden hiçbir şeyin eksilmediğini hissediyoruz. Allah’tan gelirse başa, sabret, hamd et, şükret, yaşa diyoruz.
Allah’a hamd ediyorum. Ömrümün, kendimi bildiğim tüm yıllarında hayırlarda yarışmaya gayret ettim. Gönülleri barıştırmak için gece gündüz zahmetli yollar teptim. Haktan ayrılmama gayretimi hiç terk etmedim, halkı ayrıştırmadım. Sosyal konulara, toplumsal yaraların sarılmasına fayda sağlayacak projeler geliştirip önerdim, çözüme erişmesine vesile oldum. Düşüncelerime eleştirel bakanlara fikrini söylemiştir anlayışını gösterdim. Evrensel değerlere, değerleri savunanlara saygısızlık yapılmasını, düşünce, inanç hürriyetlerine densizce yapılmış saygısızlık olarak tanımladım. Kimseyi ötekileştirmedim. Aynı Bayrak, Aynı Devlet, Aynı Millet olarak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın gururunu yaşayan herkesi değerimiz olarak görüp, inandığım ve güvendiğim yolda bizlerle yol arkadaşı olması için gayret ve sabırla iletişim kurdum.
Başımıza gelen musibetlere kızarak Rahman’a naz etmedim, devletime küsmedim. Hicabımı içime gömdüm, fitneye sebebiyet vermedim.
Bu duygular içerisinde Edirne’den Kars'a güzel vatanımızın dört bir yanında çalışmalara katılırken, Diyarbakır eski oto sanayii sitesinde Devlet-Millet kaynaşması noktasında farkındalık oluşturmak için halkımızın arasında gezdiğim bir gün yaşlı bir amcanın karton kutuları topladığını gördüm. Yanına gittim, sohbete başladık. Emekli olduğunu ve boş oturmayı sevmediğini, elde ettiği gelirle fakir fukaraya, sokak hayvanlarına yardım ettiğini söyledi. Çok duygulandım. Devletine olan güvenini, Bayrağına olan aşkını, teröre olan tepkisini her yerde anlattığını öğrendim. “Müslümanlar kardeştir, bizim kardeşlik hukukumuzu kimse bozamayacak, olan kandırılan gençlerimize olacak” demişti.
“Amca bunları her yerde anlatıyorsun, iyi de sana zarar vermiyorlar mı?” dediğimde yüzüme uzun uzun baktı. “Bana zararı ancak ben veririm. Cennet, cehennem tercihini yaradan bana bırakmış. İyi insan olursam cennete, kötü olursam cehenneme giderim. Biliyorum ki benim sevdiklerim Yaradandan korkuyor. O’nun emri istikametinde yaşıyor, inanıyorum ki Yaradan da beni seviyor..”
Rabbim senden razı olsun değerli hacım, hayatıma anlam katan sohbetinden aldığım feyz öyle ki ülkemin dört bir yanında gönlümde iz bırakanlardan biri olarak benliğimde hep var olacaksın…
Sağlıkla kalalım, huzurla yaşayalım inşallah..