Roman kardeşlerimle Ustanın gönülden bağlarını, sığ siyaset anlayışıyla romanların oylarını devşirme hareketi görenler, her zaman olduğu gibi kendi iç dünyalarındaki bastırılmış duygularını başkalarına yaftalamaya çalışanlardır..
Çeyrek asrı geçen sürede Ustanın işaret ettiği ilkelerde ülkemin dört bir yanında çalışmalara katıldım. Kartvizitim olmadı, ama dayanağım çok anlamlıydı. Evrensel değerleri ilke edinmiş liderin eriydim. Bu ayrıcalık sayesinde Roman Kardeşleri beni sahiplendiler, çeri başı lakabına layık gördüler.
Romanların sadece müzisyen, hurdacı, işsiz güçsüz, ordan burdan geçinen insanlar gibi bilinmesi, onları tanımayanlar açısından normal olabilirdi. Halbuki bu noktadan bakanlar biraz merak edip ön yargılarından sıyrılıp daha samimiyetle gerçekleri araştırsalar, 2002'den bugünlere Roman kardeşlerimin vatandaşlık haklarından doğan fırsatlardan eşit oranda faydalanmaları sayesinde ülkemizin bekasını korumakla yükümlü kurumlarda, kamunun her noktasında, ticarette, tarımda, hayvancılıkta, istihdamın var olduğu her alanda varlıklarını başarıyla sürdürdüklerini görürler.
Buna rağmen yıllarca hak etmedikleri yaftayı takanlar, kendince Roman kardeşlerimizi
hor görenler, sınıfsız toplumlarda yaşamaktan rahatsız olanlar, kendilerini üstün gören oportünist, kapitalist, burjuva çağdaşlar Romanların onlarca yıl yaşatıldıkları gibi çaresiz bırakılsalardı;
İşsiz, aşsız, barınaksız, eğitimsiz, kimliksiz koşullarda var olsalardı. VATAN onlara batan, BAYRAK aksesuar, MİLLET illet, DEVLET ise zillet olurdu.. Ellerindeki imkanlar ve fırsatlar ile bu ülkede yaşanmaz derler, Avrupa ülkelerini kendilerine vatan bilirlerdi.
Ne yazık ki bugünlerde bu söylemlerle duygularını ifade edenleri, gaflete düşenleri görüyoruz.
Çingene dedikleri, hor gördükleri ROMAN KARDEŞLERİM için VATAN namusları, BAYRAK şerefleri, MİLLET kardeşleri, DEVLET ise güçleri olmuştur. Askerini neşe ile yolcu ederler, şehidini mahsunlasarak karşılarlar. KURAN hilafeti ile emaneti sahibine teslim ederler. Romanların evlerinde İZZET, sofralarında BEREKET, misafirperverliklerinde HÜRMET vardır.
Her türlü sıkıntı içinde yaşamalarına rağmen. Vatanını satan, Bayrağını yakan, Devlete baş kaldıran, Millete hainlik yapan bir tek Roman görülmemiştir.
Eğer günümüzde Romanlar kahir çoğunluk ile kendi tabirleriyle Kasımpaşalı REİSleriyle.
Gönül birlikteliği kurmuşlarsa sebepleri açık ve nettir; Kültürel farklılıkları zenginlik gören, her türlü ırkçılığı ayaklar altına alan. Siyahın beyazdan, beyazın siyahtan üstün olmadığına iman eden, Yaratılanı yaradandan dolayı seven REİSlerine inançlarındandır.
Bu kadar zahmetle sürdürülen Büyük Millet,
Güçlü Devlet mücadelesinde her şeyin bir günde düzelmeyeceğini bilen Romanlar bir gün düzelecek inancı ile sadakatle sabredenlerdir.
Zalime ferman yazanın, mazluma derman olanın Kasımpaşalı Reisleri olduğunu bilen, siyasetteki Ustalarına gönülden bağlı olan Romanları ancak gözünde perde olmayanlar, kalbinde feraset olanlar anlarlar.
Bayramınız kutlu olsun, yarınlarınız bugünlerden daha da iyi olsun. İyi ki varlar, İyi ki Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşları, iyi ki dostlarım.