İnsanlar, yaşamları boyunca ellerindeki imkanlar ve fırsatlar farklılaştıkça davranışlarında değişiklikler gösterebilirler. Saygı duydukları, sevgi besledikleri, sahiplendikleri değerler uğruna bedeller öderler. Sahiplendikleri her değer, toplumdaki yandaşlarını ve yoldaşlarını belirler. Ebedi hayattaki ikame tercihini belirginleştirir. Gerçek kişiliklerini ortaya çıkarır.
2009 yılında Başbakanımız olan Recep Tayyip Erdoğan Başkanımın görevlendirmesi o dönemki Teşkilat Başkanımız şimdiki İstanbul Milletvekilimiz Mustafa Ataş Beyefendinin tebliği ile Kars, Ardahan, Iğdır Yerel Yönetimler Seçim Koordinatörü olmuştum. Oldukça çekişmeli geçen seçim bölgesinde görevliydim. Bir takım tehlikelerle karşı karşıya kalmamız an meselesi olabilirdi. Öyleki seçim sonrasında bize destek veren, oldukça itibarlı kanaat önderinin ailesinin saygıdeğer şahsiyeti menfur bir saldırıya uğrayarak vefat etmişti.
Partimizin Genel Merkezine çalışmalarımla ilgili bilgi vermeye gitmiştim. Mustafa Ataş Bey'in davetiyle yemekhaneye indim. Yemekte o dönemki İçişleri Bakanımız Beşir Atalay Bey vardı. Mustafa Bey beni Sayın Bakanımızla tanıştırdı, görevli olduğum illeri söyledi. Bakanımız "Çalışmalar nasıl gidiyor?" dediğinde gayet iyi gittiğini, 20 yılı aşkın süredir kan davalı olan iki köyün barışmasıyla ilgilendiğimi, inşallah bu barış sağlanırsa daha huzurlu olacağımızı söylemiştim. Beşir bey "Güvenliğin için gerekli tedbirler alınıyor mu?" demişti.
Sayın Bakanım, halkımızı kendi içinden sevilen birileriyle ziyaret etmek kendilerine güvendiğimizi hissettirmemiz açısından daha etkili oluyor. Şayet terörün hedefindeysek memur kardeşlerimizi riske sokmanın gereği yok. Maksada hasıl olmak için gerekirse bedel ödeyeceğiz dediğim an Bakanımızın gözlerindeki samimi duyguyu hiç unutmam.
Görüyorsunuz Sayın Bakanım diyen Mustafa Ataş Bey adeta doğru insanı doğru yere görevlendirmenin huzurunu yaşadığını hissettiriyordu.
Mustafa Ataş Bey'e son merhaleye geldiğimizi,
Sayın Başbakan' ımızın her iki köyün ileri gelenleriyle yapacağı görüşme ile barışın sağlanabileceği kanaatinde olduğumu söylemiştim.
Mustafa Bey'in girişimiyle Sayın Başbakan' ımız Recep Tayyip Erdoğan Beyefendi yüreğindeki merhamet ile onca yoğunluğuna rağmen vatandaşlarının birbirleriyle kan davalı olmasını kabullenemeyen manevi itikatı ile her iki köyün ileri gelenlerinden altışar kişinin telefonunu istemişti. Sayın Başkanımız gerekli görüşmeleri yapmıştı. 4 aylık zahmetle süren mücadelemiz bir kere daha RAHMETLE sonlanmış, barış sağlanmış, mazlumların DUAsında buluşmuştuk.