Rahmetli babam çok metanetli, devletine bağlı, bayrağına aşık, çevresiyle barışık mütedeyyin bir esnaftı. Yaşantısıyla sözleri adeta birbirinin aynısıydı. Mesleği berberlik olan babamız, 1963 senesinde Kars'tan İstanbul'a ailece
göç etmişti. Büyük şehrin zorlukları içerisinde bizleri hayata hazırlarken annemizin anadolu kadını fedakarlığı ile babamıza verdiği destek küçümsenmeyecek kadar büyük olmuştu.
Sabah namazından hemen sonra iş yerini açmanın bereketi artıracağına inanırdı.
Belli şeyleri bizlerin yaşam felsefesi yapmıştı..
EVLATLARIM..!
Her insan ölümü tadacak, yaptıklarımız ebedi hayatta arkadaşımız olacak. Elbet sizlerde büyüyeceksiniz, belki de önemli mevkilere geleceksiniz, sakın ha sakın kul hakkı yemeyin. Bedelini ödemeden hiçbir şey almayın. Unutmayın! Hayatta en pahalı şey, bedelini ödemeden aldığınızdır.
Mazlumlara ve gariplere yaptığımız hizmetler yaratanın bizlere verdiklerinin karşılığında küçük bir bedeldir. Muhakkak ki adaletinizden, dürüstlüğünüzden rahatsız olanlar çıkacaktır. Zulme, iftiraya uğrayabilirsiniz. Sakın pes etmeyin, Bilmelisiniz ki HAK her zaman galip, batıl ise zelil olur. Kinci olmayın, zalimlerlede birlikte davranmayın.
"Uğradıgınız haksızlık karşısında haklılığınızı yüzde yüz bilseniz de doğruyu haykırırken yanlışı yapanların yandaşlarını çoğaltmaya, avuçlarını keyifle ovalatmaya katkı sağlayacak durumdaysanız, ulvi bir davanın, mananın savunucularının gidişatlarına zarar verecek hale düşecekseniz susun ve sabredin.. ADALET er geç tecelli edecektir"