Mubarek Ramazan günüydü. BAŞKAN’ımız Recep Tayyip Erdoğan Harran’da olacaktı. Genel Merkez Görevlisi olarak Urfa İlim Yayma Cemiyetimizi ziyarete gitmiştim. Bu vesile ile Başkanımızın programına katılma fırsatım olmuştu. Harran’da çoşkulu bir kalabalık halkın iktidarının Başkanını bekliyordu, Günlerdir muhtelif programlarda halkının arasındaydı, oldukça yorgundu.
Harrana yurt dışından gelen misafirleri vardı.
Programa kadim dostum Prof Dr Abdurrahim hocamla birlikte katılmıştık.
Başkanımız orucunu açmasıyla yanına gittim. "hayırdır Bahaddin buradasın" Başkanım İYC için gelmiştim tevafuk oldu sizi de görmüş oldum, yanımda kadim dostum var, sizinle tanıştırmak istiyorum dedim. Hocamla selamlaştığı anda kendisine "Sayın Başkanım Prf Dr Abdurrahim Dusak Hocam Diyarbakırda kalp krizi geçirdiğimde sizin için ayrılmış Ambulansla beni hastaneye yetiştirip bizzat tedavimle ilgilenen kıymetli dostumdur" dediğim anda sanki bütün yorgunlukları gitmiş aniden ayağa kalkmıştı. Hocamla tokalaştı, sağ elini hocamın kâlbinin üstüne koyup Rabbim sizden razı olsun, sayılarınızı artırsın demişti. Abdurrahim hoca oldukça naif bir kişiliğe sahipti, URFA’da misafire verilen önemin gereği, bir taraftan da Milletin Başkanını yemeğinden alı koymanın mahçubiyetini yaşıyordu.
Sayın Başkanım sizinle bir hatıra resmi çekilmek istiyoruz, demiştim. Tebessüm ile tabii olur demişti. Birinciyi çekildik Başkanımız beğenmedi, ikinciyi çekildik onu da beğenmedi, Dördüncüde istediğimiz gibi olmuştu. Başkanımız resmin samimiyeti yansıtmasını istiyordu. Daha fazla uzatmadan ayrılmak istiyorduk. Abdurrahim hocama "Bahaddin’e gösterdiğiniz ilgiden dolayı tekrar teşekkür ederim" dedi. Alandaki yerimize geçtik. O gün bir dokunuş, hocamı BAŞKAN’ın açtığı yolda aktif bir şekilde çalışmaya yöneltmişti. Urfa’nın en geniş ailelerinin sevilen, sayılan tevazu sahibi şahsiyeti olan Hocamın Milletvekili aday adayı olduğunu öğrendiğimde çok mutlu olmuştum.
Ziyaretime geldi sohbette hocam aday olamazsanız hayal kırıklığı yaşar mısınız?dediğimde aldığım cevap gönlümün derinliklerine nakşedilmişti.
Ağabey Harran’da Başkanımız kalbime dokundu benim gönlüme daha da nakşetti işte o gün adaylıktan daha öte taltif edildim, muhabbetim bir kat daha arttı. Adaylıktaki yegane amacım eş dost Akrabalarım, şahsımı tanıyan hemşerilerime bu süreçte gelecek kaygım olmadan safımın kimden yana olduğunu göstermektir.
Bir dokunuş ile hocamın gönül dünyasında sevgi, muhabbet bırakan Başkanımız o gün benim gönül dünyamda, ölümüne olan sevgim iyice perçinlenmişti. Yorgunluğuna rağmen bütün dinamikliği ile ayağa kalkmıştı, mesele belliydi sadakatle çalışan dava kardeşine kalp krizi sırasında sahip çıkmış bilim insanına saygısını göstermişti.
Kendime verdiğim sözlerimi, Yeniden ruhuma şarz etme gününü yaşamıştım
Esas olan Devlet bütün bütün kurumlarıyla Tam Bağımsız, Güçlü Türkiye amaçları doğrultusunda tüm zorluklara, içte ve dıştaki ihanetlere, Yangın, Sel ve Depremin açtığı yaralara rağmen hedeflediği rotasında ilerliyor ise ülkede toplumsal barış, sosyal dayanışma devam ediyorsa, Kültürel farklılıklar zenginlik görünüyorsa, fitne ve ayrılık peşinde koşanlara karşı birlik beraberlik, kardeşlik hukuku, İstikrarlı bir şekilde sürüyor ise nefsimize zor gelen şeylerin hükmünü alemlerin sahibine bırakmak, kutlu mücadele yolunda “durmak yok yola devam” demek gerekir.
Devletin Vatanın, Milletin, Ümmetin kazanımlarını görmezden gelirsem, Dava arkadaşına yapılan iyilik karşısında yorgunluğuna rağmen ayağa kalkışının altında yatan derin ulviyeti unutursam yazıklar olsun bana...