"Ben olsaydım..." İnsanların yaşam içerisinde çok sık kullandıkları ifadelerden biridir.
Tasdik etmedikleri, benimsemedikleri konulara centilmence karşı çıkma halidir. Az sayıda olsalar da BEN OLSAYDIM sözünden rahatsız olanlar yanılgı içine düşerler. Sonrasında geriye dönüşü zor hatalarla yüzleşirler.
Her kesin, her kesimin seçim heyecanına kapıldıkları sürecin içinde
ben olsaydım;
Toplumun en kıymetli dinamikleri olan, düşünen, araştıran, yaşadığı olaylar, gördüğü gerçeklere itibar eden , her alanda başarı ile sonuçlanan hizmetleri değerlendirip seçme tercihini kullanan, hamaset dolu sözlere kanmayan, ayrıştırıcı ötekileştirici davranışlardan hoşlanmayan sessiz çoğunluğu dikkate alırdım
Muhtelif zamanlarda görevlendirildiğim Kars, Ardahan, Iğdır, Diyarbakır, Urfa, İstanbul, Kırklareli, Edirne'de davrandığım halimi bu dönemde devam ettirirdim.
Sakin, vakur duruşumdan dolayı ortamda bulunanların söyleyecek sözü, verecek cevabı yok yanılgısı içine girmelerini sağlardım.
Kendi doğrularımızı anlatmadan önce, karşı görüşte olanların kendi inandıklarını dinleme sabrını gösterirdim.
Cevap hakkı şahsıma geldiğinde Milletimizin ve insanlığın huzurlu yaşamı için gerekli ihtiyaçlarının karşılanması noktasında halkın İktidarının yaptığı hizmetleri tevazu içinde hatırlatırdım. Bizlerle ilgili bildiklerinin yanlış, eksik , yetersiz olduğu gerçekleriyle yüzleşmelerini sağlardım.
Medeni cesaret gösterip inandıkları doğrultuda yüzüme konuşulduğu için memnun olduğumu gösterirdim.
İnsanın bilmediğine karşı olacağının mümkün olduğunu, makul dille anlatır, vakur bir duruşla ifade ederdim.
Halkın iktidarının 22 yılda Sosyal Devlet kapsamında yaptığı hizmetler sayesinde toplumsal huzur ve barışın her alanda ülkemize sağladığı faydaları anlatırdım.
Tam Bağımsız Güçlü Türkiye olma yolundaki gidişatın devam etmesi halinde ithalat ile ihracat açığının kapanacağını, ihracatta öne geçeceğimizi, paramızın değerini kendimizin belirleyeceği, ekonomik büyümenin avantajları ile halkımızın Milli gelirlerinin asgari geçim standartlarının çok üstüne çıkacağı günlerin yakın olduğunu ekonomik veriler ile sunardım.
Devletin varlıklarını sattılar, bitirdiler diyerek algı yaratanlara, geçmiş dönemlerde Devletin kendine ait tüm kurumlarının yıpranılmış şekilde teslim alındığını , eskilerin yenilendiğini, yenilerin günümüzün ve geleceğin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yapıldığını, Devletin öz varlıklarının finansman değerinin yirmi yılda ikiyüzonyedi kat büyüdüğü gerçeğini somut istatistiklerle ifade ederdim.
"İŞTİR KİŞİNİN AYNASI, LAFA BAKILMAZ!" sözünün gerçekliliği ile yüzleşilmesini sağlardım.
BEN OLSAYDIM; Kolaycılığı seçerek mesnedsiz SÖZ vermeyi tercih eden liyakatsiz, kifaiyetsiz, gözlerinde perde olan, kalpleri kararmış kişilerin anlam ifade etmeyen serzenişlerine cevap vermez, kısır tartışmalara girmezdim
İlkesiz muhalefetin
ÇAMUR AT İZİ KALSIN tuzaklarının içine düşmezdim.
Yasalarla varlığı tastiklenmiş, seçme seçilme hakkı tanınmış kişiler ve partilere yönelik HUKUK' un üstünlüğü kavramını kabullenerek, yargının yetki alanına karışmazdım.
İçi başka dışı başka olan TAKİYYECİ siyasilere mağduru oynama fırsatlarını tanımazdım.
Kanun nezdinde çıkarılmış yasaların geçerliliği, güvenilirliği ilkesine sadakatle bağlı olduğumuzu bir kez daha kanıtlardım.
BEN OLSAYDIM;
Özerklik saplantısı içinde TÜRKİYE' nin ÜNİTER yapısını bozmak isteyenlerin Milletimize, Çocuklarımızın istikballerine, Vatanımızın İSTİKLAL' ine verecekleri zararları anlatırdım.
Evrensel değerlere sadakatini icraatleri ile
2002'den bugüne gösteren, MİLLİ İRADENİN karşısında olan, TAKİYYE yapan emperyalizmin işbirlikçisi ırkçı, faşist, ayrılıkçı zihniyetlerin gerçek yüzünü gönüllere dokunarak gösterirdim.
BEN OLSAYDIM;
Seçimle gelen seçimle devam eder doğrusunu her platformda ifade ederdim.
BEN OLSAYDIM;
Halkın iktidarının temsilcisi olan her kardeşimin manevi, vicdani sorumluluk ile halkımızla gönül köprüleri kurmasını beklerdim.
2002'den bugüne her seçim döneminde HALKIN İKTİDARI'nın hizmet süresini devam ettiren, sayısız hizmetleri yapmanın yolunu açan, Demokratik hukukumuzu kardeşlik bağlarımızı bozmak isteyenlere fırsat tanımama yetkisini vererek 2002'den günümüze sürekli iktidar yapan, HAK'kın gücünü herşeyden üstün tutan MİLLET'imize sonsuz şükranlarımızı sunardım.
BEN OLSAYDIM;
14 Mayıs'ta seçimin kazananın, İSTİKRARIN devamını isteyen MİLLİ İRADENİN olacağından şüphemiz bulunmadığı inancımızı her platformda vurgulardım.