Yıl 2008; Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın görevlendirmesi, teşkilat başkanımız istanbul milletvekilimiz Mustafa Ataş Beyin tebliği ile Kars, Ardahan, Iğdır illerinin seçim koordinatörü olarak bölgeye gitmiştim.
Hava koşulları yörenin doğal şartlarına uygundu. Kar, buzlanma, dönem dönem tipi ile mücadele ederek ilden ile çalışmalarımızı yürütüyorduk.
Kamuoyu araştırmalarında üç ilde kazanma şansımızın çok az olduğu görünüyordu. Söylemde uyumluluk, eylemde yeterlilik, tanıtımda gereklilik prensibine uyarak disiplinli çalışmalar yapıyorduk. Üç ilden ikisini kazanmıştık. Iğdırı çok az farkla kaybetmiştik.
Başkanımızla birlikte yedi bakanımız, Kars Programı’nda belediyeyi ziyarete gelmişlerdi.
Kendilerine kentsel dönüşümün gerekliliği konusunda yedi dakikalık sunum hazırlamıştım.
Programda sunum yoktu. Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan ricamı kırmadı sunumu kabul etti.
Yaptığım sunumun yarısı Kars’ımızın mevcut mahallerindeki görselleri kapsıyordu. Tayyip Bey “Bahaddin bu resimler güncel mi?” diye sordu. Ben de "Evet Başkanım buralar Kars’ın mahalleleri." Demiştim. Çok üzülmüştü doğunun SERHAT şehri, adeta kaderine terkedilmiş, yerel hizmetlerden mahrum kalmış harabe gibiydi. Devamında çözüm önerilerini sundukça ilgiyle izliyordu. Sunumun bitiminde çaresiz değiliz, “ÇARE SİZ SİNİZ” diyerek Toki Başkanımızla kendisinin birlikte olduğu resmin görselini koymuştum. Sebebte hüzünlenen yüzü, sonuç önerisinde tebessüme dönüşmüştü.
Dokuz mahallenin dönüşümünün ivedilikle yapılması için Toki Başkanımızı aramış benimle görüşmesini istemişti.
Sunumun özeti şuydu: Kars’ın altyapı, üstyapı, sosyal ve kültürel merkezler, yeşil alanlar, spor alanları ve her türlü hizmete ihtiyaç vardı. Bu hizmetlerin belediyenin bütçesinden yapılabilmesi için 585 milyon Tl gerekliydi. Bu da belediyenin bütçesiyle 50 yıla tekabül ediyordu. Şehri yeniden imar etmenin karşılığı Arena Stadyumu’nun maliyetinden ucuzdu.
Kentsel dönüşümü sadece yaşanabilir konut ihtiyacının karşılanması olarak görmemek gerekliydi.
Ülkenin sosyal ve toplumsal barışına katkı sağlamak.
Vatandaşına sağlıklı yaşam, huzurlu ortam hazırlamak açısından önemli bir ihtiyacın “SOSYAL DEVLET” tarafından giderilmesi hali olduğunu ifade etmiştim.
Toki Başkanımızın Trabzon Nova Otel’de konferansı vardı. Sabah buluştuk, 1994-1999 yılarında İstanbul Büyükşehir Meclisinde birlikte bulunmuştuk. Geçmişten gelen saygın hukukumuz vardı. "Bahaddin bedelsiz konut olur mu?" diyerek bana takılmıştı. Ben de “Başkanım Florya' da, Ataköy' de, Bakırköy' de farklı yerlerde üst gelir olan vatandaşlarımıza kârlı satarak havuza dolan parayla asgari geçim standartlarının altında geliri olanlara “SOSYAL DEVLET” kapsamında yardımcı olmamız gerekmez mi?” diye cevaplamıştım. “Bahaddin hemen ciddiye alıyorsun, tabiki Tokinin kuruluş maksadı halkımızın yaşam için en önemli gereksinimi olan konut ihtiyacını gidermeye katkı sağlamaktır…”
Kısa bir zaman diliminde iki mahallede kentsel dönüşüm başlamış, vatandaşlarımız yeni evlerine yerleşmişti. Zaman su misali geçiyordu, yeni seçim dönemi gelmişti, elmanın sapı, üzümün çöpü diyenlerin etkisinde kalanlar yüzünden seçim kaybedilmişti. Seçilen yönetimin yaklaşımı sebebiyle dönüşüm programı sekteye uğramıştı. 2022 temmuz ayında doğduğum Kars'a gitmiştim. Mahalle ziyaretlerinde seçimin kaybedilmesinin bedelinin nelere mal olduğunu ve pişmanlıklarını dinlemiştim.
Kaybeden halkımız, şehrimiz, çocukların geleceği, umutları olmuştu.
Son pişmanlık fayda etmemişti...!
