DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Bahaddin Özbuğutu
Bahaddin Özbuğutu
Giriş Tarihi : 31-10-2022 23:29

BİLMEDİĞİNE DÜŞMAN OLAN

 

İnsanın bilmediğine düşmanlık, bildiğine pişmanlık hissettiği anlar olur. Kavram kargaşasının etkisi ile aldığı kararların çoğunu algıya teslim olarak kabullenmişse gerçeklerle yüzleştiğinde üzüntüsü çok derin olur.

Ülkemiz genelinde yaptığım ziyaretlerde yönetimin sorunlarıyla alakalı eleştirel örneklerin çoğunluğunun somut dayanaklardan yoksun olduğu gözlemledim. 

Ağırlıklı algının etkisi ile eleştirilerin yapıldığını müşahede ettim.

-Mutfak ekonomisi 
-Kira artışları
-Yap-İşlet-Devlet mantığı ile yapılan hizmetler öncelikli eleştirilerdi. 

2002 öncesi 2002 sonrası emekli maaşı ve asgari ücretlerine göre temel tüketim maddelerinde alım gücünü mukayese ettiğimizde.

2017 sonlarına kadar %38 ile %130 arasında alım artan alım gücünün varlığını, 2018 başlarından bu güne kadar %16 ile %58’lere kadar gerilediğini görmekteyiz.

Bugünkü gelinen noktada temel ihtiyaçların tedarikinde kârdan zarar eden durumda olduğumuz gerçeği ile karşı karşıyayız.

Paralı geçişlerin yapıldığı Yavuz Sultan Selim, Osmangazi, Çanakkale köprülerinden, Avrasya Tüneli, İzmir O5 otoyolundan geçiş garantisi verilen sayıda aracın geçmemesi halinde, aradaki farkın döviz bazında devlet desteğiyle süspanse edileceğini,   devletin kendi imkanlarıyla neden yapılmadığını halka pahalı geçiş sağlandığını samimi niyetle ifade eden vatandaşlarımızın serzenişlerini makul görmek gerekir. Gerçeklerin daha kabul edilebilir olması için ön yargıyla hareket etmeden konuya açıklık getirmek yapılan hizmetleri destekleyenlerin görevi olmalıdır. 

Devleti gelirleri ve giderleri olan bir şirket gibi düşünürsek, Cumhur Başkanımızı şirketin CEO’su gibi düşünebiliriz. 

Devletin bütçe harcamalarını üst başlıklarla ifade ettiğimizde;

-Personel maaşları
-Her türlü tedarik giderleri
-Süreklilik ile devam eden mecburi hizmet giderleri
-Yerel yönetimlere bütçeden ayrılan ödenekler
-Yatırım ve ARGE giderleri
-Bakanlıkların harcamaları

2022 bütçesindeki sabit giderler, genel hizmet giderleri çıktıktan sonra kalan rakamın  yatırım bütçesi olduğunu  düşünebiliriz. Bunun karşılığı ise Türkiye’nin o yıla ait  bütçedeki planlanan oranıdır. Makro planlar yapılır, hayata geçirilmesi sağlanır. 107 milyar dolarlık bütçede %5 büyüme planlanıyor ise yatırıma tekabül eden karşılığı 5.35 milyar dolar olur. 

Şirket yönetimlerinde, kârlılık ana hedeftir. 

Devletin başındaki CEO’nun görevi ulusal birliğin korunması.

Vatan'ın bölünmez bütünlüğünün muhafaza edilmesi noktasında, toplumsal kardeşlik hukukunu bozmak isteyenlere,    manipülasyon yapanlara karşı eylemler geliştirir.  

Güçlü Devlet, Güçlü Millet, Kararlı, Cesur, Lider huzurunu vatansever halkına yaşatır. 
Ülkemizi bölüp parçalayıp sömürmek isteyenlerin heveslerini kursağında bırakır...

Bütünlüğün bozulmasına etki yapabilecek bütün tehlikelere karşı sosyo, ekonomik, lojistik, teknolojik gereklilikleri milli imkanlar ile kazanılması için her türlü tedbirin alınması faaliyetlerini başlatır,  neticeye ulaşması noktasında çalışmaları takip eder.

Milli gelirleri refah seviyesinde tutacak imkanları oluşturmak için kendi kaynaklarımızı işlevsel hale getirip dışa bağımlılıktan kurtaracak öncelikli yatırımları yapılması talimatını verir.

Bu çalışmalar yürütülürken muhalefetin algı ile yürüttüğü manipülasyonlara karşı gerekli tedbirleri alır. 
Yük çok ağırdır ağır...

Muhalefet ve yandaşlarının sürekli olumsuz ifadelerle gündeme getirdikleri, Yap-İşlet-Devret yatırımların tamamı 5.2 milyar dolara mal olmuştur. Yani devletin makro ölçekte büyümesini ifade edilen işlerin yapılmasıyla sınırlı kalmasını istemişlerdir.

Devletin tam bağımsız güçlü Türkiye hedeflerine ulaşmayı aksatmadan yürütmesi gerçeğini ağızlarına ve kayıtlarına aldıkları görülmemiştir.

Yap-İşlet-Devret ile yapılan hizmetlerin bakanlıkların bütçelerinden kısılarak devletçe yapılmasının istenmesi, devletin makro planlarıyla hedefine koyduğu stratejik yatırımları ötelemesi demektir. Ötelenen yatırımları yapmamak Türkiye'nin tam bağımsız olma yolundaki gidişatını sekteye uğratmakla eş değerdir.

Savunma sanayide Hava, Kara, Deniz, Uzay’da oluşabilecek hâkimiyetimizi sağlayacak projeleri, sağlıkta mikrobiyolojik saldırılarda yeterli önlemleri oluşturacak teknik yeterlilikleri, fiziki koşulları geliştirecek hizmetleri askıya almak, tam bağımsız olmayı, kaliteli gelişmeyi, teknolojik büyümeyi durdurmak demektir.

Yeraltı, yer üstü kaynaklarımızın üretilmesini, işlenmesini kendi imkanlarımızla ekonomiye kazandırılmasının geciktirmenin  dışa bağımlı olmaya devam demekle eş değer olduğu gerçeğini kimse inkar edemez.

İşte bu tablo karşısında devletin başı karar veriyor. 
Bu yatırımların aksatılması demek gelecek yıllarda tam bağımsız güçlü Türkiye hedeflerine gidecek yolu uzatmak demektir

Halkımızın gelecekte daha müreffeh yaşamasına engel olmak demektir.

Gençlerimizin geleceğini ipotek altında tutmak isteyen emperyalizmin oyununa gelmek demektir.

Yap-İşlet-Devret ile başkasının bütçesini kullanarak mesafelerin yakınlaşmasını, ihracatın kolaylaşmasını, zamandan tasarrufun sağlanmasını gerçekleştireceğiz.

Bu minvalde baktığımızda;
 
Kullanımı süspanse edecek sayıda aracın geçmemesinden kaynaklanan  ödemeler yapma zaruretinde kalabiliriz. Bu ilk bakışta zarar gibi görünsede, aksatmadan geliştirmekte olduğumuz hayata geçireceğimiz milli yatırımların kazancının yanında devede kulak kalacaktır. 

5 yıl geçmeden şu tablo kaçınılmaz olacaktır;
 
Devletin bütçesiyle yapılmadığı için farazi 2 milyar dolar fazlayla mal olacağını düşündüğümüz özel müteşebbis tarafından bitirilen hizmetler ülkemizin kazanımı olarak envanterlere geçerken, 

Devletin aksatmadan yürüttüğü  savunma, sağlık,  teknoloji, ulaşım, tarım gelirlerinden ithalat girdilerini azaltarak, ihracatı artırarak milyarlarca dolar daha fazla kaynak elde edeceğiz gerçeğini anlatamadıysak hata bizde, somut donelerle anlatmamıza rağmen anlamayan için söylenecek tek şey var Rabbim gözlerinizden kara perdeyi, kalplerinizden pası, kulaklarınızdan uğultuyu kaldırsın. Biliyoruzki sizlerin dedeleri ile dedelerimiz Çanakkale’de omuz omuza şehadete erdiler, onların ruhlarını şad etmek aklı selim düşünen, Ay yıldızlı bayrağın altında yaşayan herkesin vicdani, ahlaki  görevidir.

Devletin Başkanının aldığı Yap-İşlet-Devret kararı, şirketlerinin gelişmesini büyümesini rakipleri karşısında güçlü olmasını sağlayan en popüler CEO’ların başarısından önemlidir. Çünkü bu kararın karşısında olanlar uluslararası tetikçi teröristler, işbirlikçi hainler, dünyayı sömüren dünyayı 5’ten küçük gören emperyalist zalimler olduğudur.

Bu başarının  boyutunu KURUMSAL DEVLET’ten  HUZURLU MİLLET’e açılan yolda göreceğiz. Gücümüz, kararlılığımız,  birlik ve beraberliğimiz daha da artarak ilerleyeceğimizi biliyoruz.

Zahmetli günlerden bugünlere gelişi iyi gözlemleyen milletimizin ferasetine güveniyoruz.
Tam Bağımsız Güçlü Türkiye gidişatının önüne çukurlar açmak isteyen, algının gücüne sarılan, kolaycılığı tercih edenlere, çamur at izi kalsın diyenlere 2023’te milletimizin gerekli cevabı vereceğinden en ufak bir şüphe duymuyoruz. YENİ YÜZYIL TÜRKİYE'sinde var olmanın onurunu yaşatacaklara muvaffakiyetler, yaşayacaklara sağlıklı huzurlu ömürler diliyorum.

NELER SÖYLENDİ?
@
Mehmet FURKAN 1 yıl önce
O kadar hüsnü zan ile bir yazıyı kaleme almışsınız ki Rabbimiz sizi ve bizi yanıltmasın. Teşekkür ederim
Bayram Kahraman 1 yıl önce
Ülkemiz için 2023 seçimler hayırlı olsun şimdiden.
NAMAZ VAKİTLERİ
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt