DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Bahaddin Özbuğutu
Bahaddin Özbuğutu
Giriş Tarihi : 26-02-2023 15:36

KESİN ULAN ...!

Her insanın yaşamında karşılaştığı üzücü hadiseler olabilir. Malını çaldırmış, parasını kaptırmış, evini, barkını, sevdiklerini kaybetmişlerin kendi ruh haliyle konulara yaklaşımı olur. Bu durumlarda yakınında olan aklı selim düşünen her insan teselli edici sözlerle destek olmaya çalışır.

Kimi ise “İsyan etmekte haklısın, mal canın yongasıdır.” ifadeleri ile haykırışa destek olur. Yaraya adeta tuz basar. 

Bazı insanlar da iman, irşad düşüncesi içinde tefekkür hali ve teslimiyetiyle, ızdırabını azaltmaya çalışır.

İçinde bulunduğumuz zor dönemde, binlerce canımız şehitken, onbinlerce yaralımız varken, milyonlarca mağdurumuz oluşmuşken. Bu bir imtihandı milletçe dersimizi alacağız, ilmen tedbirli hareket edeceğiz. Manen tefekkür edeceğiz, isyan etmeyeceğiz. Gün birlik olma, gün yaraları sarma, acıları bir nebzede olsa azaltma günü diyerek kenetlenmişken. 

Kimileri dualarla, kimileri uykusuz soğuk günlerde cansiperhane çalışarak, kimileri malı ile, kimileri parası ile, kimileri insanız insanlığımızı biliyoruz diyerek dünyanın her bölgesinden gelerek destek olurken, kendimizi unutup, “Tek Millet, Tek Yürek” olmuşken, yerle bir olan alanda binlerce gönüllü ideolojik, kültürel, mezhepsel, dinsel, siyasal ayrılığa düşmeden fedakarca çalışırken. Devlet tüm kurumları ile var gücüyle milleti ile omuz omuza mücadele verirken. Korkmayın, veise düşmeyin, hamdolsun sahipsiz değiliz, biz hep birlikte güçlüyüz, biliyoruzki kaybettiğimiz canlarımızı yerine getiremeyiz. Ama yinede biliyoruzki topraktan geldik toprağa gideceğiz. Her canlı gibi zamanı geldiğinde hepimiz öleceğiz. İnşallah ebedi alemde kaybettiğimiz sevdiklerimizle bir araya geleceğiz. Hamdolsun güçlü bir devletimiz, gönlü iman dolu, şefkat ve merhamette zengin milletimiz var. Bu zorlukları hep birlikte aşacağız gerçeği ile bir nebzede olsa yürekleri ferahlatmak varken. 

Sızlayan yüreklere, kanayan gönüllere olumsuz konuşmalarla tuz basmanın maksadı ne olabilir?

Yıkım yaşamış, sevdikleri yok olmuş, ömürden tüketerek elde ettikleri bir sürü değerlerini  dakikalar içinde kaybetmiş insanlarımıza karşı aydın, çağdaş, ilerici olduğunu iddia eden manevi, ilahi yaklaşımlardan rahatsız olan yobazlara, çağdışı yaşayan gericilere soruyorum; Mademki dini söylemlerden rahatsız oluyorsunuz. Psikoloji, pedagoji konusunda uzman olmuş doktorlarımıza sordunuz mu gelinen vahim durumda ne yapmalısınız? Nasıl söylem geliştirmeliyiz? Sizler bunu bile yapamayacak kadar kompleksli, kendilerini üstün gören sersemlersiniz. Cesaret edip kendi cahilliğiniz, gericiliğiniz, yobazlığınız, hainliğiniz ile yüzleşmek istemezsiniz.     

Canları yanan milletimizin yüreklerine materyalist ve pragmatik yaklaşımlarla ne kadar huzur verebilirsiniz? Aslında kendinizle bile barışık değilsiniz. Modern ilmin erbabı doktorlardan cevabı duymak istemezsiniz. 

Bizler değilmiyiz kaza, bela, hastalık ve nice sebeplerle öldüğüne şahit olduğumuz birinin durumunu en yakınına söylerken kırk dereden su getirip alıştıra alıştıra ifade etmeye çalışanlar. 

Sebeb ve sonuç üzerinde konuşmanın zamanı değil biliyoruz. Hesap sorulacaksa o gün bu gün değildir diyenler ancak ve ancak metaryalist, pragmatik düşünen, manevi değerlerden uzak, acıyı azda olsa yüreğinde hissetmeyen, ruhsuz vicdansızlar kanayan yaralara tuz basmayı tercih ederler. 

Özel eğitim almış, insanlığa faydalı işlerde bulunan, hayat kurtaran, canlarımız dediğimiz   hayvanlar kadar faydası olmayan, göçük altında bulunanları fark ettikten sonra havlayan canlardan fazla ses çıkaran azınlıkları milletimiz ferasetle takip etmektedir.

Adeta hep bir ağızdan “Yiyecek, içecek, ambulans, hastane, kefen, asker, polis, çadır hiçbir şey yok, halk perişan.” yaygarası koparıp DEVLET nerede diyenlerin ajitasyon çekerek moral bozanların, dünyanın her yerinden gelen insanlığını bilen gönüllü görevlilere, ülkemizin depremle ilgili eğitim almış korkusuz yiğit insanlarına, kamunun cansiparane çalışan yetkililerine  saygısızlık yapıp yapmadıklarını toplum bilimci, pedagoji, psikoloji eğitimi almış konusunda uzman kişilere sorsalar belki vicdan sahibi olurlar.

Soramazlar çünki “Göçük altından kurtulan canlarımızı ruhen göçük altında tutmak, insanlığın vicdanına yakışır mı?” ifadesinin yüzlerine söylenmesini duymaktan çekinirler. 

Sevdiklerimiz ile bir bardak çayı huzur içinde içmeye hasret kaldığımız bu günlerde.

Can kurtaran fedakar hayvanlar kadar acıların dinmesine bir nebze de olsa katkısı olmayan, yaralı yüreklere tuz basan, istikbal derdine düşmüş, ruhsuz, vicdansızların yüzüne milletçe vurulacak söze ramak kaldı. 

Laf salatalığı yapmayın, KESİN ULAN...!

 

NELER SÖYLENDİ?
@
NAMAZ VAKİTLERİ
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt