"Kurumsal Devlet Huzurlu Millet" adlı kitabımdan sonra baskıdan çıkan şimdiye kadar olan yazılarımla derlemiş olduğum "İçimizdeki Düşman" adlı kitabıma gösterilen ilgiden dolayı, birbirinden değerli okurlarıma,
muhtarlarıma, dostlarıma, kamunun saygıdeğer yöneticilerine, siyasetin değerli duayenlerine, başkanlarıma şükranlarımı sunarım.
Otuzbinleri geçen okura ulaşmanın huzuru içindeyim. Yazılarıma yapılan dönüşlerin bende bıraktığı sorumluluk ile kalemimin yazdığı , can bedenden çıkmadığı sürece, Yüce Rabbimin vereceği akıl, şuur, sağlık ile yazmaya devam edeceğim.
Sayın Cumhurbaşkanımızın ülküsünde devam eden 30 yılı bulan siyasi çalışmalarım süresinde yaşadığım, ders aldığım, seçilene kadar bazılarının HALKımız diyerek düğmelerini iliklediği, öncelikli değerimiz gördüğü; Seçildikten sonra Hakkımızdı diyerek, düğmelerini iliklemeyi beklediği ötelediği, rehavete kapılıp hadi ordan diye sırtını döndüğü gecekonduda oturan, tarlada tırnaklarıyla kazanan, güneşi plajda değil ovada karşılayan, madende güneşi unutan, asgari ücretle şükür ve sabır ile yaşayan gözü tok, karnı pek bizim insanımızdan edindiğim hayat derslerini, terbiyeyi, adabı nasıl öğrendiğimi, hayata bakış açımı nasıl etkilediklerini anlatacağım
Birkaç süslü cümle söyleyerek kendini elit gören, üstünlük taslayan, sınıfsız toplumda yaşamaktan korkan, lünpen yaşantısı, kapitalist hayat tarzı, maddeye dayalı özentisi ile değerlerimizi asimile etmeye çalışan gafiller yüzünden manaya sarılma gayretimizin nasıl körüklendiğini, azmimizin azalmayan çoşkuyla arttığını ifade etmeye çalışacağım.
Yazılarımın sonrası bizzat telefonla arayarak eleştirileri ile olumlu duruş gösteren, övgüsü ile manevi sorumluluk yükleyen değerlerimin tamamına şükranlarımı sunuyorum. Yarınlarımızın bugünlerimizden daha da iyi olacağı yılları huzurla, sevgi ile çay tadında sohbetlerle, kahve keyfinde muhabbetlerle geçirmemiz temennisiyle hoşça kalalım, sağlıkla yaşayalım inşallah.