Günü ve zamanı geldiğinde geçmişimizle ilgili hayat nasıl geçti sanki dün gibi geçti deriz.
Bu ifadenin derin etkisi içinde kalıp özünü yüreğinde hissederek yaşayanların hayatlarında kanaat, şükür, disiplin, tevazu samimi niyet, sabır, metanet, ferasetin ağır bastığını görürüz.
Hayat devam ederken bulunduğumuz yerlerde iyi veya kötü İZ'ler bıraktığımızı biliriz.
Karşılaştığımız bazı İZ lerin kime ait olduğunu bilemeyebiliriz.
Bazılarının ise kulaktan kulağa , arşivlerden günümüze gelerek herkesçe bilindiğini müşahede ederiz.
İnsan kendi bıraktığı izlerle yıllar sonra yüzleşebilir.
O anki ruh hali ile, ne kadar cahil bir dönemimdi bu hataları yapmışım diyerek pişmanlık hissine kavuşabilir.
Veya ne güzel hayırlı işler yapmışım,, yapılmasına vesile olmuşum diyerek huzur bulabilir.
Geçmişimle ilgili unutulmaz onlarca İZ bıraktığım TUZLA ya gitmiştim, anılarımın pekiştiği yerdeydim.
Tuzla'da Refah Partili Belediye Başkanlığı'nın öncesinde vatandaşlar sahil koridorunda gezerken adeta denizi göremezdi.
Kıyıda bulunan işyerleri' nin sahiplerinin gayri yasal ek bölümler yapmalarından dolayı Sahil şeridinde halka açık yer kalmamıştı.
Mlli Emlak Müdürlüğü'nün geçmiş dönemin Belediye Başkanlığına gayri yasal eklerin kaldırılması ile ilgili gönderdiği resmi yazı elimize geçmişti.
Önceki yönetim halkçılık edebiyatı yapmasına rağmen halkı ilgilendiren yeşil alanların açılması umurlarında olmamıştı.
Belliki kararı sürekli sümen altı yapmışlardı.
Belediye Başkanımızın kararı Belediye meclisine havalesi ile Mecliste onaylanan karar gereği yasal uygulamalar yapılmıştı.
Boşaltılan alanlar halkın kullanımına sunulmuştu. Sahil boyunca yeşil alanlar çocuk oyun noktaları mesire alanları yapılmıştı.
En sevindirici olanı yıllar sonra esnaf arkadaşlarında uygulamadan memnun olmasıydı.
Yani ön teker nereye arka tekerde oraya gidiyordu bu durumdan dolayı esnaflarımıza karşı en ufak ön yargımız yoktu.
Derdimiz belliydi sosyal belediyeciliği milletimize layık görmekti
En üzücü olan ise alanın boşaltılması için çalışmanın yapılacağı sabah alıştığımız istismarlardan biriyle daha karşı karşıya kalmamızdı.
Gayri yasal kapatılmış alanların halkın kullanımına açılmasını engellemek için çalışma yapılacak yere acele Atatürk büstü ve Bayrağımızın konulması olmuştu.
Bu üzücü pravakasyondan dolayı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ve Kahraman şehitlerimizin ruhlarının incindiği aşikardı.
Her şeye rağmen, geri adım atılmamıştı, halka hizmet HAK ka hizmettir şuuru içinde yapılan çalışmalar ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün HALKÇILIK ilkesinin gereğide tarafımızdan yapılmıştı
Halkın kullanımı için binlerce metre kare yeşil alan ve mesire yerleri milletimizin hizmetine sunulmuştu.
Bugün Tuzla'ya Sahile gittiğimde her türlü engellemelere rağmen zahmet ve zorluklarla hizmetlerimizi sürdürdüğümüz günler gözümün önünde filim şeridi gibi canlanmıştı.
Halka açılan alanların adının Kafkas Aslanı ŞEHY ŞAMİL'in olmasını istemiştim.
Bu talebim icranın oluru ile Meclise sunulmuş ve kabul edilmişti.
Hayatımda derin İZİ olan
ŞEHY ŞAMİL
kitabesinin korunduğunu görmenin huzurunu yaşamıştım.