ARKAMDAKİ TABLO...!

23-08-2022 14:41

Yıl 1994, Refah Partisi Meclis Üyesiyim, aynı zamanda sektöründe duayen sanayiciyim. Seçim çalışmalarımız süresince konuşmacı olarak  katıldığım toplantılar, sohbetlerde  Doğru Yol ve SHP iktidar ortaklığından oluşan hükumetin  politikalarıyla ilgili ekonomi, üretim , istihdam, sosyal devlet eksiklikleri, toplumsal huzurun sağlanması noktasındaki yetersizlikleri üzerine konuşmalar yapıyordum.

Daha sonra ilerleyen zamanlarda bir minibüsle 6 kişilik vergi denetmeni  başlarında müdür muavini beyefendi ile şirketime gelmişlerdi. Ofise geçtik bazı evraklar istediler, denetmen arkadaşlar kontrollerini yaparken müdür bey gözlerini ayırmadan arkamdaki tabloyu izliyordu. Bir an çok hüzünlendiğini hissettim. "Bu tabloyu nereden aldınız? Çok güzel ve anlamlı." demişti. "Sayın müdürüm özel yaptırdım. Babamın bize anlattığı ve gönlümüzde  iz bırakan çocukluğundan bir anısını, mesleğinin aşığı ressam bir arkadaşıma aktardım o da yağlı boya ile tuvale aktardı." dedim. "Aslında bizlerde aynı durumun farklı bir boyutunu büyük şehirde ikamet ettiğimizden dolayı yaşıyorduk. Babam, gurbet ellere 9 nüfusla gelmiş bir BERBERDİ.


Abilerim, imkansızlıklardan dolayı liseden sonra okullarına devam edememişti. Bende 8 yaşıma geldiğimde abilerimin karşı çıkmasına rağmen boynuma astığım limon sandığına torbada fındık koyuyor, tahta iskeleler üzerine kurulu olan sahilde çay bahçelerinde satıyordum. 75 kuruşa aldığım Değirmendere fındıkları 100 kuruşa satıyordum..
Gecede 60 ile 90 paket arası satışlardan elde ettiğim geliri anneme veriyordum. O zor günlerde babama destek olmak için biriktiriyordu. Hem okuyup hem çalışarak çocukluğum ve gençliğimi yaşıyordum." diye ekledim.

Müdür bey söze başladı "Benim  çocukluğumda köyümüzün çok akıllı bir çobanı vardı, 8 kardeşlerdi. Kız çocuklarının çoğunu babalarımız zaten okutamazdı. Erkeklerden çok istekli olanlarında imkanı olanların babaları okuturdu. Bizim çoban çocuk zeki ve akıllıydı. Okumayı  çok istiyordu fakat ailesi çok yoksuldu. Kitap,  defter önlük alacak paraları yoktu. Onun aynı şekilde bir kaç defa sınıfımızın kapısından böyle baktığı günleri hatırladım, bu yüzden çok gerilere gittim,hüzünlendim." demişti. 

Kısa bir süre sonra müdür bey arkadaşlarına seslendi "Arkadaşlar fazla uzatmayın gitmemiz gerekiyor." 

Vergilerini düzenli ödeyen, uzun süre denetleseler de olumsuz bir durum bulamayacakları, hiç zararı olmayan ve oldukça tertipli bir firmaydık. Almanya'ya kinder yumurtaların içindeki oyuncaklarla, Tofaş, Renault, Arçelik, Arılı Plastik, Vestel gibi firmalara yan sanayii olarak üretim yapıyordum ve cirolarımız oldukça yüksekti.. 

Müdür bey, her türlü siyasi baskıya rağmen yüreğindeki merhamet ve vicdanındaki hassasiyet ile aldığı devlet terbiyesiyle, kendi istikballerini düşünenlerin inadına "illa da hata bulmalısınız" talimatı verenlerin beklentilerini hüsrana uğratmayı tercih etmişti. Devletin varlığını zedelemek isteyenlere fırsat vermemişti. 

Arkamdaki tablo sayesinde özü ve yüreği sağlam devlet yetkilisi ile yalın, samimi bir üslupla hasbihal etmenin huzurunu   yaşamıştım.

O gün bugündür bu tabloyu zor günleri hatırlamak için seyrederim. 

30 yıla yakındır tablonun gönül dünyamda oluşturduğu duyguyu, sıcaklığı ile yaşarım.  Milletime hizmetkar olma noktasında coşarım. Aynı duygu ve samimiyetle gecesini gündüzüne katarak aşkla çalışan yorulmaz sözünün özünü icraatlarıyla gösteren USTA'nın yolunda her türlü zorluklara rağmen koşarım.

DİĞER YAZILARI MAKSAD HASIL OLSUN ; GEREKİRSE...? 01-01-1970 03:00 BİR PAKET ZEHİR VERİRMİSİN. 01-01-1970 03:00 ATATÜRK' ÜN SON SÖZÜ. 01-01-1970 03:00 SÖZÜNÜN ESİRİ OLMAK..! 01-01-1970 03:00 YENİ KAVRAM STRATEJİK YALAN.. 01-01-1970 03:00 DUA NİYETİNE ...! 01-01-1970 03:00 DEVLET NEREDE, VATAN SAĞOLSUN. 01-01-1970 03:00 ATATÜRK' ün ULUSAL HEDEFLERİ..? 01-01-1970 03:00 GÜNLERİN BUGÜN GÖTÜRDÜĞÜ..?! 01-01-1970 03:00 REİS'İN ROMAN KARDEŞLERİ... 01-01-1970 03:00 GÜNLERİN BUGÜN GÖTÜRDÜĞÜ..?! 01-01-1970 03:00 GEÇMİŞİNLE DEMLENMEK ... 01-01-1970 03:00 EL GAFÛR - EL CEBBAR 01-01-1970 03:00 NASIL MI? 01-01-1970 03:00 GEÇ KALMADAN 01-01-1970 03:00 VİCDANININ ESİRİ OLMAK... 01-01-1970 03:00 RUHUNU ŞAD ETMEK. 01-01-1970 03:00 DAL MÖKKEM OLANDA. 01-01-1970 03:00 BAŞKAN'IN SİLAH SIZLAMASI! 01-01-1970 03:00 MATEMATİK… 01-01-1970 03:00 ÜZÜMÜNÜ YE BAĞINI SORMA. 01-01-1970 03:00 MUHAKEME ..! 01-01-1970 03:00 GÖREN GÖZÜM, DUYAN KULAĞIM... 01-01-1970 03:00 GEÇMİŞİNLE DEMLENMEK ... 01-01-1970 03:00 TAYYİP AMCA SENİ ÇOK SEVİYORUZ... 01-01-1970 03:00 EL GAFÛR - EL CEBBAR 01-01-1970 03:00 MUKTEDİR DEĞİL İKTİDARIZ...! 01-01-1970 03:00 Yaradan Beni Seviyor...! 01-01-1970 03:00 MANA'YI ANLAMAK... 01-01-1970 03:00 KÜRESEL DEVRİM ! 01-01-1970 03:00 İLELEBET CUMHURİYET. 01-01-1970 03:00 HELALLİK..! 01-01-1970 03:00 HAYATTA EN PAHALI ŞEY... 01-01-1970 03:00 GERÇEĞE KÖR, SAĞIR, DİLSİZ OLANLAR...! 01-01-1970 03:00 TATLI DİLLE GÜZEL SÖZE DOYULURMU 01-01-1970 03:00 TANIŞ ARKADAŞ DOST GÖNÜL DOSTU..! 01-01-1970 03:00 NEFİS İMTİHANI. DEVLET TERBIYESİ 01-01-1970 03:00 MUKTEDİR DEĞİL İKTİDARIZ...! 01-01-1970 03:00 NUTUK! 01-01-1970 03:00 HORTUM, TIRMIK, KLAVYE  01-01-1970 03:00 ATATÜRK ün ULUSAL HEDEFLERİ.. 01-01-1970 03:00 REİS'İN ROMAN KARDEŞLERİ... 01-01-1970 03:00 GÜNLERİN BUGÜN GÖTÜRDÜĞÜ..?! 01-01-1970 03:00 BANA HER GÜN BAYRAM. 01-01-1970 03:00 NUTUK! 01-01-1970 03:00 MERT DAYAĞI. 01-01-1970 03:00 TATLI DİLLE GÜZEL SÖZE DOYULURMU 01-01-1970 03:00 CEK CUK CAK...! 01-01-1970 03:00 BİR ŞEHİR BİR VEKİL...! 01-01-1970 03:00 BAŞKAN ' ın etkisi 01-01-1970 03:00 Sunucu Saldırısı 01-01-1970 03:00 MUHAKEME 01-01-1970 03:00 GÖREN GÖZÜM, DUYAN KULAĞIM... 01-01-1970 03:00 DOST TEZGAHI.! 01-01-1970 03:00 BABAMIZ BÖYLE ÖĞRETTİ..! 01-01-1970 03:00 15 TEMMUZ RUHUNU CANLI TUTMAK ...! 01-01-1970 03:00 7 KITADAN ARŞA 01-01-1970 03:00