Bugün inanlar için mübarek bir gün.
Mübarek günde günahlardan uzak durmak için Yüce Rabbimizden irade sahibi olmayı, günahlarımızı affetmesini isteyeceğiz.
Gözlerimizin önünde cereyan eden yüreklerin yandığı, canların yok olduğu acı hadiseleri yaşarken, güzel vatanımızın dört bir yanından kardeşlik adına, dünyanın bir çok ülkesinden insanlık adına yardıma koşanlar varken. Gözlerinde perde, kalplerinde mühür, gönüllerinde merhamet kalmayanların, Milletimizin azda olsa evlatlarını şeytanın kayığına bindirmeyi başarıyor olmalarını üzüntüyle seyrediyoruz.
Bugün dualarla affımızı isteyeceğimiz Yüce Yaradan’ın huzuruna çıkarken şu ifadelere sadık kalacağımız sözünü verebiliyor muyuz?
Allah’ım kardeşler arasına ayrılık sokanlara karşı senin istemediğin kavmiyetçiliği yaptık.
Sen üstün ırk yoktur dedin biz vardır dedik, sen üstünlük takvadadır dedin biz güçtedir, kavimdedir dedik.
Zulumden kaçan şefkatimize muhtaç olan vatanımıza sığınan muhacir kardeşlerimize sahip çıkın dedin, biz hor gördük hakir davrandık sözünü dinlemedik.
Sen Müslümanlar kardeştir dedin, biz vatanımızın farklı bölgesinden sporcu olarak şehrimize gelen din kardeşlerimizi, yurttaşlarımızı, tahrik ve tahkir ederek birliğimizi bozmak isteyen provokatörlerin oyununa geldik.
Birlik olun, zalimlerle iş birliği yapmayın, kardeşler arasına fitne sokmaya müsaade etmeyin dedin. Biz ise zalimlere yandaşlık yapan ayrılıkçı faşist terör örgütlerinin işbirlikçi temsilcilerine destek verdik.
Senin bütün emirlerine uygun yaşama özgürlüğünü kanunlarla teminat altına alan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni bölüp parçalayıp yönetmek isteyen emperyalist güçlerin işbirlikçisi hainlerin maşası olduk.
Senin yasaklarını kendilerince söylem geliştirip özgürlük ve tercih hakkını kullanma kavramı içerisinde reddeden ilericiliği akıl, ruh, beden güzelliklerine zararlı işleri yapmakta gören; akla, ruha ve bedene zararlı her türlü nefse hoş gelen faaliyetleri teşvik eden, sınıfsız toplumda yaşamaktan korkan, üstün insan havasında olan maddeci, ruhsuz azınlıklara prim verdik.
Yüce Rabbim şimdi huzurundayız, senden affı mağfiret istiyoruz. Farklı farklı kültürden olan milletimizin varlığını zenginlik görmek varken. Dünyaya 700 yıl adaletle hükmetmiş Osmanlı’nın yadigarı Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşı olmanın gururunu yaşama fırsatına sahipken.
Bizleri ayrılığa, gayrılığa düşürmek isteyenlerin etkisinde kaldık.
Mekke’de, Medine’de, dünyanın dört bir yanından gelen siyahı, beyazı, sarısı, esmeri ile yarattığın her Müslümanla ırk, millet ayırmaksızın kardeşliğimizin huzurunu yaşarken, kendi vatanımızda birbirimizi anlamaz olduk.
Kültürel farklılığımız üzerinden birbirimize tahammül edemez olduk.
Bu mübarek gecede Ya Rabbim; Bizleri affeyle, her türlü ırkçılık yapanlar karşısında senin emirlerin doğrultusunda onlara tebliğde bulunacağım, ırkçılığın evrensel değerlerinden örtüşmediğini anlatacağım. Emirlerin doğrultusunda hareketle dünyada huzur, barış, adil paylaşımın destekçisi olacağım sözünü verebiliyorsak ne mutlu bize.
Veya içimizdeki düşman olan nefsimizin esiri olup, Yaradan’ın emrettiği yolda değil nefsimizin hükmettiği yolda giderim diye düşünebilirsin.
Tercihe gelince safını belirleme hakkına sahipsin.
Ya gaflet ve ihanet. Ya İhlas ve Metanet
ADINI SEN KOY...!