Yaşamın süren zamanı içinde umulmadık anlarda, umulmadık durumlarda anlamlı dersler alıyor insan.
Kiminin bıraktığı iz unutulmuyor, doğruların tespitinde adeta rehberiniz oluyor. Yanlışları görmeniz noktasında gözünüze çekilen perde varsa kalkmasını sağlıyor.
Kimine gülünüp, kimine şaşırılıp geçiliyor.
Kimine ise iradesini kaptırmış huzursuz insanlar deniliyor.
Köy ziyaretlerimden birinde petrol ve gübreye gelen zamlardan şikayetçi olan vatandaşın ikibin dönüm araziyi kamudan kiraladığını, bin dönüm de kendi arazisi olduğunu öğrenmiştim. 3 bin dönüm arazi ile yılda yaklasık 2.3 milyon TL para kazanıyormuş. Buna rağmen bir daha bizden zor oy gelir diyordu.
Kazancı 2.3 milyondan 2 milyona gerilemiş, kârdan zarar etmenin isyanını gösteriyor.
50 dönüm arazisi olan çiftçi vatandaşımız ise isyan eden köylüsüne "yahu karın tokluğuna çalışıyoruz, zengin olmuyoruz ama kimseye de muhtaç değiliz, nankör olmuyoruz. Çoğumuzun kapısında en az 2 traktör, şehirlerde evlerimiz, tarlalarında çalışmak istemeyen gençlerimiz var. Biraz zora düşünce oy moy yok diyorsunuz. Derdimizi söyleyeceğiz ama..! nankör de olmayacağız diyor”.
Kimi öyle hırsa kapılıyor ki öncesinde zehir zemberek sözlerle itham ettiği insanların arasında olduğunu hatirlatanlara , Zehrinin geçmişte bıraktığına inanılmasını istiyor. Millete hizmet etme noktasında yetki verenin ölümüne, arkasından gidenleri kişisel kaygıları, istikbalini kaybetme korkuları yüzünden olumsuz bakan hali ile elindeki imtiyazları kullanmaya çalışarak itibarsızlaştırma inadından vazgeçmiyor.
Kol kırılır yen içinde kalır düşüncesiyle gerekirse baldıran zehri içmeyi tercih edenlerin ulvi duruşunu korkaklık sanıp dava arkadaşlarına oynanan oyuna seyirci kalma cesaretini gösterenler, sabrın hikmetini bilememenin gafleti içinde olanlara seyirci kalma halini tercih ediyor. Dost bilenleri hayretler içerisinde bırakıyor.
Kimileri kamudan iş alıncaya kadar devlet baba çok yaşa diyor, en buyuk parti bizim parti yalakalığını yapıyor. İstedikleri olmayınca yüksek tonda Partisine ve Hükumete hakaret ediyor.
Kimi icindeki vatan düsmanliğından, kimi iktidara sahip olamama hırsından, kimi ipin ucunu bilmem kimlerin eline kaptırdığından, kimi önce benim olsun sonra kimin olursa olsun bencilliğinden, kimi beceriksizliğinden, özgüven kaybından, kimi egolarından, kişisel ihtiraslarından, kimi sokağında çözülmemiş sorunlardan, kimi inşaatı için fazla m2 alamadıgından, kimi yakınını işe sokamamaktan yakınıyor.
Tam BAĞIMSIZ GÜÇLÜ TÜRKİYE hedeflerine giden Başkan ve Devlet erkanının topyekün hizmetlerini görmezden geliyor.
Ekonomik olarak alım gücü kısıtlı hale gelen vatandaşlarımız samimi niyet ölçüsü içinde serzenişte bulunmayı tercih ediyor. Ekonomiye olumsuz yönde etki eden olağanüstü gelişmelerin oluşturduğu şartlar karşısında geçiş süreci sabrını göstermeye gayret ediyor.
"Çok büyük hizmetler yapıldı, inkar edemeyiz. Bir de dar gelirli vatandaşların temel ihtiyaçlarının tedariğinde zorluk olmasa daha memnun oluruz" samimiyeti ile hareket edenler görülüyor.
Bilinen bir gerçek var ki, yurdumuzun gözü tok, gerçeklere kör, yapılanlara nankör olmayan insanları oldukça. Emperyalistler ve içimizdeki işbirlikçileri güzel vatanımızı bölemeyecek, birliğimizi bozamayacak, Tam BAĞIMSIZ GÜÇLÜ TÜRKİYE hedeflerine gidilen yolculukta kardeşlik hukukumuza zeval getiremeyecekler.
Şahsi davranışlarla kişisel hatalar yapanların lokal hallerine kızmalarına rağmen, Ülkemizi her alanda güçlü kılacak gidişatı sekteye ugratmama erdemliliğini gösterenleri tarihten silemeyecekler.
Bu duruşun en belirgin örneğini yaşadığım anımı paylaşmak istedim.
Keşan'ın pazar yerinde esnaf ziyaretinde soğuk su satan 70'li yaşlarda bir teyzeyle karşılaştım. Yanında çok şirin 5 yaşlarında kız torunu vardı. Hal hatır sorduktan sonra konuya girdim. "Teyzem, Devlet sana yardım etmiyor mu? Neden hala çalışıyorsun?"
"Etmez mi be kızanım? Her türlü yardımı yapıyor. Bak kuzum, gören GÖZÜM, duyan KULAĞIM, konuşam DİLİM, tutan ELİM, yürüyen AYAĞIM var. Her şeyide devletten bekleyemeyiz ya. Allah devletimizi korusun
Teyzenin elini öpüp duasına talip olacaktım. DUA kadar MANAda hayatımda derin etki bırakacak çok büyük ders almıştım...
Allah’ın verdiklerinin üstünde zenginlik yok