Aklımın erdiği günlerden bu günlere kadar bizlere ATATÜRK sevilmelidir.
Bu ülkeye gelmiş geçmiş en büyük liderdir diye öğretenlerden ATATÜRK’ün savaş yıllarındaki kahramanlıklarını, emperyalist işgalci devletlere karşı mücadelesini dinledik. Bir başka bakış açısıyla açıkça veya dolaylı ithamlarla din düşmanı olduğunu pompalamak isteyenler de gördük. Her iki fiili yapanların ATATÜRK’ün ULUSAL hedeflerinin bilinmesini istemediklerine şahit olarak büyüdük. Amaç belliydi ATATÜRK üzerinden otorite elde edip istikballerini sürdürenler gerçek hedeflerinin anlaşılmasını ve toplum tarafından öğrenilmesini hiç bir zaman istemediler. Bu durumu fırsat bilip kullananlar yıllarca ülkenin verimli kaynaklarını sömüren emperyalist güçlere karşı gözlerini yumdular, kulaklarını kapattılar, dillerini yuttular.
Sadece ve sadece ATATÜRK üzerinden milletimizi uyuttular. Bir gerçek ile yüzleşince son TAKİYYE' lerini yaparak milletimizi kandıracakları noktasında hâla umutlular. Bu gerçekler üzerinden hareketle dinimiz konusunda gercek ilim sahiplerinden ve sahih kitaplardan dinimin ilmini öğrenmeye gayret ettim. Yine marjinal olmayan, gerçekleri yazan kaynaklardan ATATÜRK’ün ULUSAL ilkelerini öğrenmeye çalıştım.
Objektif bakış açısıyla ATATÜRK’ün Ulusal hedeflerine yönelik en doğru çalışmaları RECEP TAYYİP ERDOĞAN’ın liderlik dönemlerinde hayata geçirildiğini gözlemledim.
ATATÜRK’ün ruhunu şad etmek için ATATÜRK’ü sevenler ERDOĞAN’ı anlamak istemeseler bile icraatlarını desteklemeleri gerektiğini düşünüyorum.
CUMHURİYETÇİLİK; Demokrasi sistemi ile Devlet şeklidir. Biz koruduk, 10 yaşını doldururken demokrasinin bütün icapları sırası geldikçe uygulamaya koymalıdır. (1933) Esas olan Milletin efendi olmasıdır
ATATÜRK’ün bu sözünü anlayamayanlar
64 yılda ne yapmıştır.
-57 HÜKUMET
-6 DARBE .
-3 MUHTIRA yapılmıştır.
2002’den sonra ATATÜRK’ün Ülkusüne aykırı girişimler devam etmiştir.
17 / 25 Aralık
e- muhtıra
15 Temmuz hain darbe girişimi. Hepsi milli iradeye duyulan güven, demokrasiye olan inanç ile püskürtülmüştür.
ERDOĞAN, Başkanlık sistemine geçişle vesayetin hükmünü geçersiz hale getirmiştir.
MİLLİYETÇİLİK; Zengin bir hatıra mirasına sahip olan, beraber yaşamak konusunda ortak arzu ve istekte samimi olan, sahip bulundukları mirasın korunmasına, beraber devam etmek hususunda iradeleri ortak olan insanların birleşmesinden meydana gelen topluma Millet denir
Aynı ortak dile sahip, ortak kültürel tarihi bir geçmişi olan gelecek yıllarda beraber yaşama duygusuna sahip insan *MİLLİYETÇİ dir.
Günümüz Türkiye’sinde bu çerçeveden bakarak TEK MİLLET kavramı ile bir olalım, iri olalım, hep birlikte GÜÇLÜ TÜRKİYE olalım diyerek gereğini yapan bellidir.
HALKÇILIK; Bizim düşüncemizde çiftçi, çoban, amele, tüccar, sanatkâr, asker,
doktor kısacası her hangi bir sosyal müessesede çalışan vatandaşın HÜRRİYETİ eşittir Bu da halk yönetimi idaresi ile mümkündür
(1929 Atatürk vesayet ve oligarşik bürokrasinin hükmünü red ediyor)
2002’ye kadar darbeler, muhtıralar, 1 günde kurulup 1 günde bozulan iktidarların hali ortadadır.
Ecdadın Ruhunu sızlatanlar malumdur.
LAİKLİK; Laiklik sadece din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Tüm yurttaşların vicdan, ibadet ve din özgürlüğünü devlet tarafından teminat altına almak demektir. Din ve mezhep politikaya alet edilmez. (1930)
Mesaj açık ve net, dini siyasete alet etme, dinini yaşa, yaşayamıyorsan yaşamalarına müsaade et, engelleme. ATATÜRK'ün inanç özgürlüğüne duyduğu saygı açıkça bellidir.
2002 öncesinde laikliğe aykırı davrananlar ATATÜRK 'ün ruhunu incitenler, yurttaşlarının inanç özgürlüğüne pranga vurmaya çalışanlar hafızalardan silinmeyecektir .
İNKİLAPÇILIK; İnkılap millete faydası olmayan müesseseleri değiştirmek demektir. Türk milletini son asırlarda geri bırakmış olan müesseselerini yıkarak yerine milletin en yüksek ve medeni icatlarına göre belirlenmesini temin edip yeni müesseseleri kurmalıdır.
Ülkemize fayda sağlamayan atıl duran , milletin sırtında yük olan müesseseleri yük olmaktan çıkarmak , ilimde, bilimde , sanayide, teknolojide, sağlıkta ,eğitimde, savunmada, tarımda ve her alanda yenilikler yapmak İNKİLAPÇILIK tır.
DEVLETÇİLİK ; Her çeşit savunma gücünü daima hazır ederek milletin bağımsızlığını güven altında tutmak, çünkü bunlar vatandaşların kişisel olarak yapabilecekleri işler değildir.
2002’den bugüne kadar emperyalist, siyonist lerin içimizdeki işbirlikçi hainleri ile yıkmaya çalıştığı lideri istememe sebebleri bellidir.
GÜÇLÜ DEVLET
GÜÇLÜ MİLLET hedefidir.
DİNAMİK REAL TÜRKIYE;
Dünya Devletlerine karşı başarılı olmak için her yönden kuvvetli olmak gerekir. Beni sevmek hafif bir sözle ifade edilemez
çağımızdaki teknolojik gelişmeler kuvvetli olma kavramını değiştirmiştir. Bilek kuvveti, sağlıklı yapı, sayıca üstünlük kuvvetli olmak için yeterli değildir. Milli irade, bilgi, milli üretim seferberliği şarttır.
TAM BAĞIMSIZ Türkiye; ekonomi, sanayii, tarım, hayvancılık, eğitim, kültür ve inanç her alanda şarttır.
ULUSAL SAVUNMA; Savunma, teknoloji, iç güvenlik, halkın güçlü olması.
İfadeleriyle ULUSAL hedefleri gösteren ATATÜRK' ün vefatından sonra 2002 den bugünlere devrim niteliğinde çalışmalar yaparak ruhunu şad edenler vicdanlarda malumdur.
DİNAMİK ve İDEAL; Rehavet yok, sürekli yenilik ,sürekli gelişim, Türk Ulusu’nun önünde, Türk Ulusu’ndan daha uygar, daha zengin kalmayıncaya kadar yükselmek.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ifade ettiği bütün hedefleri sözde değil özde hayata geçirenler apaçık ortadayken ruhunu inciten ve şad edenler belliyken ATATÜRKÜ sevdiğini iddia edenlerin ERDOGAN' ı ötekileştirme gayretlerini anlayamıyorum.
İstikbal göklerdedir.
Beni Türk Hekimlerine emanet ediniz.
Türk övün, Çalış , Güven .
İlk hedefiniz AKDENİZ ifadeleriyle verdiği mesajların gereğini yapan ERDOĞAN değilimdir. Gösterdiği hedefler ışığının da ötesinde çalışmalar yapan ERDOGAN' ı anlamayanlar İç alemlerinde ATATÜRKÜ anlamadıkları gerçeğinimi saklıyorlar..? TAKKİYE mi yapıyorlar diye aklım karışmıyor değil...
Çağdaşlık kavramını istismar edenlere karşı ATATÜRK ün bir konudaki cevabı çok anlamlıdır.
1932 yılında Kerime Halis hanımefendinin dünya güzeli olarak seçilmesi ile ilgili kendisine müjde verenlere şu cevapla dönüş yapar Efendiler asıl uğraşmaya mecbur olduğumuz şey analarımız, atalarımızı oldukları gibi kabul edip, yüksek kültürde, yüksek fazilette dünya birinciliğini tutturmasıdır
Bahaneleri yoksa şumudur. Bünyenin içerisine sızmış , Milletçe tasvip edilmeyen davranışlarda bulunmuşların varlığımıdır.
Emperyalizm ve işbirlikçilerine karşı cephe oluşturan, önce vatan diyen güçlü liderlerin etrafına, sağına soluna her zaman gaflet ve delalet içinde bulunanların çöreklendikleri görülmüştür. ATATÜRK’ün bu durumlarda devlet adamlığı, Büyük Lider zekası ile zamanı ve günü geldiğinde hepsini zararsız hale getirdiğinide tarihçiler bizlere öğretmiştir. Çünkü onun için esas olan 700 yıl dünyaya hükmeden adalet dağıtan, ecdadın subaylığını yapmış komutan olarak onların ruhlarını şad etmektir. Tam Bağımsız Türkiye hayalini hayata geçirmektir.
Aklı selim düşünen hiç kimse hatalı şahıslar yüzünden Güçlü ve Tam Bağımsız Türkiye sevdasıyla çalışan ATATÜRK' e saldırıp üzerinden TÜRKIYE yi itibarsızlastırmaya kalkmamıştır.
Ne yazık ki hâla 1938 ile 2002 yıları arasındaki fırsatların tekrar geri dönmesini bekleyenlerin
Böl, parçala, yönet, sömür... Arzuları iyice kabarmıstır.
Unuttukları bir şey var, TÜRKİYE nin eski TÜRKİYE olmadığı.