Fethiye sahilinde miskin bir havada, içten ve duygu dolu bir sesle söylenen şarkının içinde ahvalin imtihanını düşünüyorum. Afetler, hastalıklar, haince saldırılar, dünya menfaatleri için kurulan tuzaklar, anlamsız kavgalar, gönül kırmalar sanki 62 yıllık hayatımın yaşanmışlıklarını, tecrübelerimi, pişmanlıklarımı bir şarkının zaman dilimine sığdırmıştım. Masamda ispirtolu pamuğun ateşiyle sıcaklığını sürdüren demlikten içtiğim çayımı yudumluyorken. Nazik, kibar bir hanfendinin çağrısıyla silkeleniyorum, “buyur kardeşim” diyorum, “Abi be üzülme bu kadar her şey çok kolay, yenge mi üzdü seni, senmi üzdün yengemi bilmem ama çözümü çok kolay yengeye vercen bir çiçek bütün sıkıntılar bitecek.” Müthiş etkilenmiştim hayata her türlü zorluklara rağmen pozitif bakan, gönüllerinde sevgi, dillerinde şükür, kalplerinde merhamet, gözleri tok, karınları pek yaşayan kültürün temsilcisi çiçek satmak için ajitasyon yapmıyordu; inandığı çerçeveden adeta bana meditasyon yapmıştı. Bir çiçek aldım teşekkür ettim.
Çiçeği en sevdiğime vermeyi çok isterdim, sağımda sandalye boştu , orada yanımda olmasını çok isterdim. Sanki içimden geçeni okurcasına çiçeğin silueti sandalyede olan sevdiğimin ruhuna gitmişti.
Lütfen ve defaten lütfen sevdiklerimizin kadrini kıymetini varken bilelim, nefsimizin esiri, ihtiraslarımızın kurbanı olmayalım.
Evet o sandalyede olsun diye her türlü fedakarlığı yapacağım kişi Rahmetli ANAM,dı sağ yanım boş kalmıştı.
Rabbim sevdiklerimiz ve sevenlerimize sağlıklı huzurlu bereketli ömürler ihsan etsin.
Sevgiyle bakalım, sevgiyle yaşayalım inşallah